2024 yılında, Türkiye’de 292 kadın cinayeti işlendi ve bu vahim tablo, ülkemizdeki kadına yönelik şiddetin acı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, şiddetin ve kadınların yaşam haklarına yapılan ihlallerin bir sonucu olarak her geçen gün daha da artmakta. Bu durum, sadece sayısal bir veri değil, her bir kadının ardında yıkılan aileler, yarım kalan hayatlar ve toplumda derin yaralar bırakan bir acı olarak karşımıza çıkıyor.
Kadın cinayetleri ile ilgili önemli bir kaynak olan Anıt Sayaç, Türkiye’de kadına yönelik şiddet sonucunda hayatını kaybeden kadınların birer isimden ibaret olmadığını vurgulayan dijital bir platformdur. Anıt Sayaç, öldürülen kadınların hikayelerini ve hayatlarını unutturmamak için çalışan bir sayfa olarak, kadın cinayetlerinin toplumsal bellekte yer etmesine katkı sağlıyor. Her bir kadının ismi, bu sayaçta yer alarak toplumsal bir farkındalık yaratma amacını taşıyor. Platformda, cinayet kurbanlarının isimleri ve hikayeleri kronolojik olarak yer alıyor, her bir kadın cinayeti rakamların ötesinde bir insanın trajik kaybını temsil ediyor.
Kadın cinayetleri, en sık ev içi şiddetle bağlantılı olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman boşanma, ayrılma ya da kendi hayatları üzerinde karar alma haklarını kullanan kadınlar, en yakınları tarafından öldürülüyor. Türkiye’de bu şiddet döngüsünün kırılabilmesi için yasa ve politikaların yeterli olması kadar, toplumun da bilinçlenmesi büyük önem taşıyor. Ne yazık ki birçok kadın, şiddet gördüğü kişilere karşı yeterli koruma alamıyor, yetkililer müdahale edene kadar ise hayatını kaybedebiliyor. 2024 yılı verileri ve Anıt Sayaç’taki bilgiler bu korkutucu gerçeği bir kez daha hatırlatıyor; 292 kadın artık aramızda değil.
Kadın Cinayetlerine Karşı Ne Yapılmalı?
Bu tabloyu değiştirmek için toplumsal farkındalığın artırılması, yasaların eksiksiz uygulanması ve kadınların korunması için etkin mekanizmaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Kadınların eşit bireyler olarak toplumda yer alması, ekonomik özgürlüklerine kavuşmaları ve her türlü şiddete karşı korunmaları, gelecekte bu rakamları düşürmenin anahtarıdır.
Anıt Sayaç gibi platformlar, bu mücadeleye destek sağlayan önemli adımlardan biridir. Bu platformlar aracılığıyla kadın cinayetlerinin unutulmaması, toplumsal farkındalığın artması ve yetkililerin daha hızlı hareket etmesi sağlanabilir. Anıt Sayaç, her kaybın ardındaki ismi ve hikayeyi öne çıkararak kadın cinayetlerinin sadece birer istatistik olmadığını vurguluyor ve bu yolda farkındalık yaratma amacını taşıyor.
2024 yılında Türkiye’de yaşanan bu 292 kadın cinayeti, sadece birer rakam değil, hayatı yarım kalan kadınların acı hikayeleri. Her birinin adı, yüzü ve ardında bıraktığı hikayesi var. Bu acı tablonun değişmesi için herkesin sesini yükseltmesi, kadınların yalnız olmadığını göstermesi gerekiyor. Kadına yönelik şiddet sona erene kadar mücadeleye devam etmeliyiz.